Yaşadığımız dönemin süreç olarak faşizm olgusunu öne çıkardığı boşuna söylenmiyor. Bu süreç,
ideolojik ya da dinsel nedenlerle faşizmlerinden ‘utanmayan’ liderleri, faşist ideolojinin temel
gerekçelerini kullandığı halde faşistliğini öne çıkarmak istemeyen liderleri, faşistlikle görünürde hiç
ilgileri olmadığı düşünüldüğü halde, iktidara gelebilecek bir faşist partinin yapabileceğinden çok
daha güçlü faşistliği gözümüze soka soka uygulayan liderleri ortaya çıkarıyor. Örnek vermek
gerekirse, ilk gruba siyasal İslamcı olarak adlandırılmaya fazla itiraz etmemiş olan İslamcı faşistler,
faşistliklerinden utanmayan Bolsonaro, Orban gibi liderler ve parti programları faşizme son derece
uyumlu hale getirilmiş diğer bilindik siyasal partiler girebilir. İkinci gruba, faşistlerin yaptığını yapan,
söylediğini söyleyen ama sorulduğunda faşist olmadığını öne süren Giorgia Meloni, ‘demokrat’
adını edinen İsveç aşırı sağ partisi gibi partiler örnek gösterilebilir. Üçüncü grupta yer alan en
tehlikeli faşistler ise, çoğunlukla gücü elinde bulunduran, faşistliği hiçbir biçimde kabul etmeyen,
faşistlere karşı olduğunu her zaman açıklayan ama uygulamalarıyla faşizmin en koyusunu yaşama
geçirenler. Bunlar, halkın yararına; gıda, su, sağlık, eğitim, barınma, ulaşım, kültür gibi alanlara
yöneltilmesi zorunlu kaynakları, en küçük bir tereddüt göstermeksizin silaha, güvenliğe, gözetim ve
denetime ayırırlar. Ve o halklar da, böyle yaptıkları için o yönetimleri bir daha, bir daha, bir daha
gönül rahatlığıyla seçerler. Medya yönlendirmeleriyle böyle davrandıklarının farkında bile
değildirler, yaptıkları her işin, her iletişimin kayıt altına alındığını bilirler ve bundan en küçük bir
rahatsızlık duymazlar. Arada bir, sevdikleri, destekleyebilecekleri kadın ve erkeklerin aniden önde
oldukları alanlardan neden çekildiklerini, ‘fiziki’ olarak neden ‘yok olduklarını’ asla dert etmezler…”
“Nobel Barış ve Ekonomi ödülleri, üzerine tüy olarak da Nobel Dinamit Ödülü aynı şahsa verilsin!”
Bu Nobel’in, politika ödülü yok muydu, ‘Özgürlüğünüz için bana bile karşı çıkın,
ben de sizi içeri tıkayım’ diyen şahsa verilsin