6 Şubat sabahına korkunç bir kabusla uyandık. Herhangi bir rakam telaffuz edebilecek durumda değiliz. Kaldı ki bu korkunç tablonun karşısında rakamların bile bir anlamı yok. Enkaz altındakinin insan olması rakamları anlamsız laştirır. Ölen insan ve başka canlılar olunca bir ile yüz binin arasında sadece nicelik kalır. Onun için hiç de rakamlara takılıp kalmadan büyük yıkımın arkasında ki zihniyeti çözümlemek daha doğru dur. Doğal afetler in hepsi insan iradesinin dışında gelişen eylemler dir. İnsan iradesinin dışında olduklarından onlara "AFET" deriz. Ama bilim ve tekniğin gelişmiş lik düzeyinden dolayı insanın yaşadığı övünç zorunlu olarak doğal afetler in bu denli tahripkar olmasının nedenlerini de sorgulattırır. Çünkü bilim ve teknik hemen hemen bütün afetleri önceden haber verme gücüne ulaştığı için bu sorgulama ve çözümlemede haklı yanlarimiz vardır. Onun için hiçbir afet kader değildir. Kapitalist güçler ve akıl hocaları kentin bir yüzünü sürekli akın edilmesi gereken bolluk ve refah alanı olarak tarif ederken, görünmeyen yüzünde ise korkunç sömürü yoksullaştırma örmeyi başarmış lardir. Özellikle endüstriyel dönemle birlikte kent tam bir toplumsal kanserleşme ve yıkım alanına dönüştürülmüştür. Endüstri ile birlikte kent ler yada diğer adıyla şehirler milyonları bağrında barındıran ve bir o kadar da canavarlaşan mekanlar haline gelmiştir. Yani kentler tüm hastalık li, kanserli ve sürekli bir yok etme ve kıyım makinesi olarak iktidar elitleri için muazzam kar ve rant kaynağı na dönüşmüştür. Rant, en büyük toplumsal kirlenme ve canavarlaşma olduğundan sürekli mücadele edilmiş ama bir türlü Yeni model, ekolojik kentler ve yaşam alanları oluşturulamadığından canavarın kendisini büyütme sine göz yumulmuştur. Bugün yaşadığımız deprem felaketi de tam bir devlet gerçekliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye nin iki büyük fay hattının üzerinde olmasına ve yaşanan onca deprem gerçeği ne rağmen hiçbir önlem alınmamaktadır. Çünkü "doğanın ve insanların maruz kaldığı her türlü felaket ve zararlardan yeni kazanç " kapıları oluşturulmaktadır. Kendine insanım diyen hiç kimse bu feryat ve figana duyarsız kalmaz ve kalmamalıdır.!!!