MEVLÜT KALELİ

Tarih: 05.06.2023 14:55

TOPAL OSMAN AĞA! (1)

Facebook Twitter Linked-in

Giresun'un merkezindeki Hacı Hüseyin mahallesinde yaşayan Feridun Zadelerdenen köklü bir ailedendir.

 Babası Hacı Mehmet Efendi, Annesi Zeynep hanımıdır. 

Osman Ağanın ailesi ticaretle uğraşmakta babası Hacı Mehmet Efendi varlıklı saygın bir adamdır.

Osman ağada babasının yanında ticaretle uğraşırken 1912 yılında Balkan Savaşı başlamış, babası askerlik bedelini ödemiştir.

Babasının askerlik bedelini ödemesine rağmen, Osman Ağa bütün mal varlığı ile çevresindeki vatanseverlerden,

 Giresun da bir gönüllüğü birliği oluşturarak Balkan Savaşlarına gönüllü birliği ile katılmıştır.

 Balkan savaşlarında üstün başarılar göstermiştir. 

Savaşta göstermiş olduğu başarılarından dolayı Yarbaylık rütbesine kadar yükselmiştir

.Balkan savaşlarında sağ dizinden yaralanarak Gazi ünvanı almış adı efsaneleşmiştir. 

Giresun’a döndükten sonra 1. Dünya Savaşı başlamıştır.

 Osman Ağa 1. Dünya Savaşında da Batum ve Harşit Çayında Ruslara karşı savaşarak,

 burada da destanlaşan kahramanlıklar göstermiş,

 Rusların Harşit çayını geçmelerini engelleyerek Tirebolu’nun işgalini önlemiştir.

Yurdun işgal edildiğini gören Osman Ağa, Karadeniz Bölgesinde 

Müslüman halka zulmeden Rum ve ermeni yerel çeteleri ile mücadele başlamıştır.

"Ben bu millet uğruna bacağımı kaybettim. 

Düşmanı denize dökünceye kadar, icap ederse sedye üstünde muharebe edeceğime alayımla birlikte yemin ediyorum." diyerek,

 Millî Mücadelede sayısız kahramanlıklar gösteren Topal Osman Ağam büyük bir kumpasa düşürülerek 

2 Nisan 1923' de çıkan bir çatışmada 40 yaşında iken vefat etmiştir.

Mezarı Giresun Kalesinin en yükseğinde kartal yuvası gibi bir yerdedir.

 Şahsımada kızlarımla birlikte gidip görmek, ziyaret edip Fatiha okumak nasip olmuştur.

Bende hayatının her dönemi roman olacak, bu kahramandan küçük pasajlar yazarak o kahramana görevimizi yapmaya çalışacağım.

Hayatının her döneminde vatan için yapılan fedakârlıklar ve şanlı bir mücadele vardır. 

Tarih önünde hain bilinen gerçek kahramanlardan biridir.

Gümüşhacıköy, Merzifon ve Vezirköprü, Havza çevresinde faaliyet gösteren Rum ve Ermeni çetelerinin temizlenmesinde de lojistik olarak katkısı büyüktür.

Özellikle benim ilçem Gümüşhacıköy’ ün Ermeni ve Rum çetelerinin mücadelesinde desteği büyüktür.

Topal Osman Ağa gibi benim dedemde Rum ve ermeni Çeteleriyle mücadele eden bir Türk çetecisidir.

 Milli Mücadele döneminde bu çeteler birbirilerine zaman zaman maddi ve manevi destek vermektedirler.

Eski Ankara yolu üzerindeki Gümüşhacıköy Yukarı Ovacık Köyünden, namı diğer Kör Bekir Ağa benim babamın annesinin babasıdır.

 Yani büyük dedemdir. Onun damadı Dedem Temür Ağa nın kayın pederi hakkındaki anıları 

anlatması ve benim resmi tarihçilerin hain olarak yazdığı Türk Çetecilerin ve komitacıların hayatını araştırmaya sevk etmiştir

.Araştırmalarım sonucunda ortaya çıkan sonuç; "kahraman bilinen birçok insanın hain. Hain bilinenlerin ise adsız kahramanlar"

 oldukları sonucuna ulaşmama neden olmuştur.

Bu kahramanların derin siyaset bilgisinin olmayışı, genelinin alaylı yerel savaşçılardan oluşması, 

okuma yazma ve siyasi ayak oyunlarını bilmemeleri, siyasetin kurnazı olanların kumpaslarına kolayca düşerek harcanmalarına neden olmuştur.

 Zira bu insanlar düz mantıkla vatansever ve siyasetin ince ayak oyunlarını bilmemektedirler.

 Dolaysı ile onlara kurulan tuzaklara ve oyunlara kolayca yem olmalarına neden olmuştur.

Milli mücadelede kahraman çetecilerin birçoğu siyasete kurban edilmişlerdir.

 Ortadan kaldırılırken de onlara hain damgası vurulmuş, esas hainler kazandığı için kahraman ilan edilmiştir. 

Çünkü cephede savaş bitmiş, iktidarı ele geçirmek isteyenlerin bu kahraman gözü pek insanlara ihtiyacı kalmamıştır.

 Sinsi siyaset bezirgânlarını hainlerin gözü kara bu çete liderlerinden bir şekilde kurtulmalarının zamanı gelmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün o kadar büyük gücü olmasına rağmen bu sinsi tuzaklara engel olmaya gücü bazen yetmemiş, bazen de siyaseten susmak zorunda kalmışlardır.

Benim dedem de Cumhuriyetin ilanından sonra silahını teslim etmediği için, Eşkiya diye üç kızanıyla vurulup, üçünün aynı mezara üst üste gömülen bir çete reisidir.

Dedem Kör Bekir’i başka bir yazımda kaleme alacağım.

Bugün Cumhuriyet tarihimizin hain mi?Kahraman mı?Olduğu halen sorgulanan ve tartışılan bir insandan Topal Osman Ağayı yazacağım.

Çatışmada vurulup yaralı teslim olmasına rağmen, teslim alan İsmail Hakkı Tekçe tarafından başı kesilerek gömülmüştür.

Gıyabında yargılanıp hakkında verilen idam kararını infaz etmek istenince mezardan çıkarılan başsız vücudunun, başı olmadığı için, 

Millet Meclisi’nin kapısına ayağından asılan bir kahramanın hayatını naçizane kaleme alacağım.

Bu kahraman sıradan biri değildir. Mustafa Kemal'in canını emanet edecek, meclisin

 güvenliğinin ona teslim edebilecek kadar güvenilir bir kahramandır.

Bu kahramanların hayatını kaleme almak bizim haddimiz olmasa da, öğrendiğimiz anıları ve bilgileri naçizane aktarırken,

 yetersiz kalan kelimelerimiz ve cümlelerimiz için siz okuyucularımın affına sığınırım.

Benim, Gümüşhacıköy içleminde Rum ve ermeni çetelerinin zulmünden kurtulmasında emeği bulunan,

 Topal Osman Ağamızı, Dedem Kör Bekir Ağanın ve adsız tüm kahraman arkadaşlarının ruhu şad mekânı cennet olsun.

Adsız kahramanları minnetle ve rahmetle anıyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —