Mondros Ateşkes Anlaşması sonrası, ülkemizin işgalinin başladığı yıllarda, İzmir' de düşmana ilk kurşunu atarak ölümsüzleşen,
ardından da düşman askerlerince katledilen Hasan Tahsin' in gerçek adı “Osman Nevres” tir...
15 Mayıs 1919’ da İzmir' e çıkartma yapan Yunan Efsun Alayı askerlerine,
Kordon boyu mevkiinde ilk kurşunu atarak, Türk millî direnişini başlatan, sembol olmuş bir gazetecidir...
Hasan Tahsin, Selanik'te doğmuştur. Eğitim aldığı Şemsi Efendi Okulunda, Mustafa Kemal Atatürk de öğrenim görmüştür...
Ardından, Selanik Fevziye Mektebi’ ne gitmiş ve burayı bitirmiştir...
Hasan Tahsin’in hayatındaki ilginç dönemlerden biri, bu zaman dilimine denk gelmiştir.
Fevziye Mektebi' nin hemen ardından, İttihat ve Terakki tarafından burs verilerek Paris Sorbonne Üniversitesi’ ne gönderilmiştir.
Bu okulda siyasal bilimler öğrenimi görmüştür. Paris'te okuduğu dönemde,
Trablusgarpı işgal etmiş olan İtalya’ yı protesto etmek amacıyla,
Mısırlı öğrenci lideri Şeyh Dayef ile beraber mitingler organize ederek, isyan seslerini yükseltmişlerdir...
Hasan Tahsin, kendisine burs sağlayan İttihat ve Terakki Fırkası adına Paris’ te görev yapmıştır.
Aynı dönemde, Teşkilat-ı Mahsusa adına da bir takım görevler almıştır.
İngilizler adına çalışan ve dönemin Osmanlı yönetimine karşı uygulamalarda bulunan
Buxton kardeşlere, Bükreş’te bulunan bir tünelde suikast düzenleyen Hasan Tahsin, 10 yıl hapis cezasına mahkûm edilmiştir.
1916 yılında Almanların Balkan ülkelerine girmesi sonucu, Bükreş’ ten salıverilen Hasan Tahsin, İstanbul’ a dönmüştür...
Ülkesine dönen Hasan Tahsin, verem tedavisi için İsviçre ye gitmek zorunda kalmış,
bu süreçte de tanınmamak için, Osman Nevres yerine Hasan Tahsin ismini kullanmak durumunda kalmıştır.
Zaten bu dönemden sonra da, ölümüne kadar adı bu şekilde kalmıştır.
Anadolu’ nun dış güçlerce işgalinin ardından, bölge bölge kurulan direniş cemiyetleri
, İzmir de de kendini göstermekteydi. “Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi” adının verildiği bir dernek,
İzmir’ i Yunanlılara teslim etmek istemeyen İzmirlilerce kurulmuştu...
14 Mayıs 1919' u, 15 Mayıs 1919 ’a bağlayan gece, çok sayıda İzmirli, Maşatlık Meydanında toplanmıştı.
İşin ilginç yanı ise, tam da bu sıralarda, işgal kuvvetlerinin birçok zırhlısı İzmir Körfezinde demirlemekteydi.
Meydanda toplanan binlerce insana hitap eden isimlerden biri, dönemin belediye başkanı
Hacı Hasan Paşa; bir diğeri ise, Hukuk-u Beşer gazetesinin başyazarı olan, Hasan Tahsin’ di.
Bu iki önemli isim, İzmir halkını direnişe ve başkaldırıya davet ediyorlardı...
Hasan Tahsin, müthiş bir sertlik ve kararlılıkla konuşmasını yaptı ve tarihe geçen o sözlerini söyledi;
“Burayı Yunan' a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var!”
Konuşmalardan sonra, hemen o gece, Hasan Tahsin' in önderliğinde hazırlanan direniş bildirilerinde,
İzmir halkının düşmana karşı birlik olması, isyan etmesi ve kendini göstermesi gerekliliği vurgulanmaktaydı...
Yoğun geçen gecenin sabahında, takvim yaprakları 15 Mayıs 1919 tarihini göstermekteyken,
sabah saat 7.30 sıralarında, gazeteci Hasan Tahsin, Konak Meydanının Kordon boyu kısmında, koyu renkli takım elbisesini giymiş vaziyette bekliyordu...
Sabah saat 9'a doğru, Pasaport Limanına Yunan gemileri çıkarma yapmaya başlamıştı.
Yerli Rumlar, ellerine Yunan bayraklarıyla Yunan Ordusunu karşılıyor, gemilerden inen askerler işgal edecekleri mahallelere dağılmak üzere hazırlanıyorlardı...
Yunan askerlerinin yürüyüşleri başladığı esnada, Hasan Tahsin bir anda kalabalığın arasından sıyrılarak ön tarafa geçti.
Hasan Tahsin’in yüksek ve gür bir sesle; “Olamaz, olamaz böyle ellerini sallaya sallaya giremezler!” şeklinde bağırdığı duyuldu.
Hemen akabinde, Hasan Tahsin, revolver silahı ile düşmana, O tarihi kurşunu sıktı.
İlk anda, Basile Delaris ve Jorj Papakostos isimli, Efsun Alayından iki askeri yere sermişti...
Bu konuda kimi kaynaklar, Hasan Tahsin' in Yunan Efsun Alayının bayraktarını öldürdüğünü belirtmektedir...
Bu ateşin ardından, Yunan askerleri tarafından süngülerle şehit edilen Hasan Tahsin, o sırada henüz 31 yaşındaydı.
Cesur gazetecinin cesedi ise, Saat Kulesinin hemen altında bulunmuştu...
1973 yılında, Konak Meydanında ki İzmir Büyük şehir Belediye Binasının hemen yanına, Hasan Tahsin, İlk Kurşun Anıtı ve heykeli yapılmıştır.
Bu anıt, çoğu zaman ziyaretçilerinin akınına uğramaktadır...
Genel kabul görmüş, ancak doğruluğu kanıtlanmamış bilgilere göre, Hasan Tahsin’ in cenazesi, ailesi tarafından Harmandalıda bir çiftliğe gömülmüştür.
Ancak; gıyabi mezarı İstanbul’ da yapılmıştır...
Milli mücadelede ilk kurşunu yunan efsun Alayına sıkarak bağımsızlık ateşini harlayan HASAN TAHSİN - (OSMAN NEVRES RECAP) ruhu şad olsun...
Onun nezdinde tüm milli Mücadele şehitlerine Tanrıdan rahmet diliyorum. Selam olsun bu vatan için kurşun sıkana da kurşun yiyen yiğitlerede…