Amasra'da meydana gelen grizu faciasında, hastanede ağır yaralı olarak tedavi gören bir madencimizin daha vefatı ile yitirdiğimiz işçi sayısı 42'ye çıktı…
Bu olayda devlet süratle soruşturma başlattı, ihmal veya kusur nedeniyle çok sayıda kurum yetkili veya sorumlusu gözaltına alındı, Amasra Müessese Müdürü dahil 8 kişi tutuklandı.
Bilirkişi raporlarına göre bir "ihmaller zincirinden " söz ediliyor.
Bu konu yargıya intikal etmiş durumda, kararı yargı verecek.
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil de aynı yönde açıklamalar yapıyor, ihmallerden ve hatalardan söz ediyor.
Hatayı bir yana bırakalım…
Peki, bu " ihmaller zincirinde " GMİS Genel Başkanı sıfatı ile hiç mi Hakan Yeşil'in payı yok ?..
TTK işyerlerinde ve özel kömür işletmelerinin baca ağızlarında büyük puntolarla "ÖNCE EMNİYET" yazar.
Önce emniyet…
Önce iş sağlığı, iş güvenliği…
Bu konuda kurumun sorumluluğu kadar, sendikanın da sorumluluğu bulunmuyor mu?..
Sendikanın görevi sadece toplu sözleşme imzalamaktan ibaret mi, yoksa öncelikle maden işçilerinin, yani sebeb-i hayatı olan üyelerinin iş güvenliğini ve sağlığını korumak için gerekli hassasiyeti göstermek mi?..
Elbette, ne Sayın Hakan Yeşil, ne de sendikanın diğer yöneticileri hiç bir madencinin ayağına taş değmesini istemez, bu sendika yöneticileri için olduğu gibi, herkes için insani ve vicdani bir yaklaşımdır.
Ancak, bu işler sadece "temenni" etmekle olmuyor.
Amasra'da meyana gelen ve 42 işçimizin hayatını sona erdiren grizu faciası öncesinde Hakan Yeşil veya sendika yönetimi bir kez olsun, kurum yöneticilerine uyarıda bulundu mu, yerinde tespitler yapıp, ihmalleri-hataları kurum yöneticileri ile paylaştı mı, olmadı daha üst makamlara bildirdi mi?..
Siz, hiç Hakan Yeşil'in bu kaza meydana gelmeden önce, Amasra'da "ihmaller ve hatalar zincirinden" söz ettiğini duydunuz mu?..
Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur.
Hakan Yeşil'in grizu faciasından sonra yaptığı açıklamalar da böyle karşılanıyor.
Bu konuda, internette rastladığımız bir okur yorumunu aktarmak istiyoruz.
" kozludan
3 gün önce
Ey yeşil maden işçiler bağırıyordu gaz var diye , niye eylem yapmadın cırlamadın siz varya siz ne şiş yansın ne kabab yansın kafasındasınız.Taziyeye gidilmeyecek tek yer sendikadır. Allah aşkına sorarım o kadar işçi ihmal var demişte SENDİKA ne yapmış Allah aşkına biri desin buraya. "
Biz "yorum" yapmıyoruz.
Bu yorumu, okurlarımızın ve maden işçilerinin "yorumuna" bırakıyoruz.
Bir de Hakan Yeşil'in çok iyi bildiği "fenol köpük" meselesi var.
Hani, şu Kömür Kongresi Sonuç Bildirgesi'nde " çok çeşitli kanserojen madde içerdiği" belirtilen, ancak buna rağmen kuruma ait maden ocaklarında "dolgu malzemesi" olarak kullanılan fenol köpük malzemesi…
Maden işçileri düpedüz kanser riski ile karşı karşıya…
Hakan Yeşil bu konuda tek bir laf etmişse eğer…
Duyan varsa beri gelsin.
