Brezilya nin devrik Başkanı Bolsonaro ABD’ye uçtu, darısı mollaların başına!.. Trump ve Johnson’dan sonra Bolsonaro da gitti, Mollalar ise politik olarak can çekişmekte, uzatmaları oynuyorlar. Doğal olarak, yemlenmiş, gerici örgütlerle ‘iltisaklı’ hakemlerle değil, halkın hakemliğiyle, daha doğrusu kararlılığıyla karşı karşıyalar, uzatmaları ne kadar uzattırırlarsa uzattırsınlar, ‘yolcudur molla, bağlasan duramaz!’ Bolsonaro eşi ve danışmanlarıyla birlikte bir askeri uçakla ABD’ye giderken, CNN Brasil’e (onlarda da aynısı, penguen belgeselli olanından var) ‘Giderim ama dönebilirim de,’ bağlamında laflar etmiş. Ne derse desin, aydınlanan halklar, başlarındaki zorbaları göndermekte duraksama yaşamıyorlar. Biliyorsun, beş tane büyük toprak sahibi, ki, bunlar aynı zamanda büyükbaş hayvan üreticileri ve doğa katliamcıları, Amazon yağmur ormanlarını yem için gerekli soya ekmek için yağmalaya yağmalaya bitiriyorlar, Bolsonaro’yu tutamadılar, halkın öfkesine yenildiler. Patronları, ağaları ne ad verirsen ver, çareyi ABD’ye kaçmakta bulmuş. Başkanlık görevini yeni gelene teslim edecek hali bile kalmamış baskıcı zorbanın. Başkanlıktan ayrılmamak için aslanlar gibi direneceğini kaç kez söylemişti oysa, hepsi boş tehditmiş, korkutma amaçlı! Brezilya halkı korkmadı işte, gereğini yaptı! Darısı, benzer durumdaki halkların başına!..” “Emeklileri, işçileri parayla kandırmaya çalışıyorlar,” : “Onlara, EYT deniliyor ya, ‘Emeklilikte Yalakalığa Takılanlar’ değil açılımı, ‘Emeklilikte Yaşa Takılanlar’, onlar zamanı gelince ne yapacaklarını bilirler. Her biri 25-30 yıl çalışmış, gününü doldurmuş, primlerini ödemiş, hakları olanı istiyorlar, sadaka değil! Mücadelelerini de cesurca, sabırla, kararlılıkla verdiler! Asgari ücrete gelince, bir ay sonra zamlı ücretlerini aldıklarında, enflasyon (‘canavar’ olanı değil, yağmadan dolayı oluşanı) nedeniyle zaten bugünkü alım güçlerinde kalacaklar en iyi öngörüyle, hiçbir yararı olmayacak yapılan artışın! Sadece rahatlıkla komisyon veren çeteler enflasyonu fırlatacak cukkalarını belki bir ay sonra alacaklar, o kadar bir fedakarlık yapacaklar!” “İnsanların kafaları çok bozuk, keyif neşe diye bir şey kalmadı. “Öyle, öyle ama, keyif, mutluluk, huzur; içinde olanlarla aynı duygulara sahip olduğunu ve ancak onlarla, yani çok geniş bir kesimle birlikte davrandığını gördüğün anda gelir, gelebilir mutluluk lar! Böyle bir duruma gelebilmek için, akıl ve ruh sağlığını korumak gerekir. Akıl sağlığı için bol bol okumak, kendini geliştirmek, ruh ve gönül huzuru için de ağırlıklı olarak sanata yönelebilmektir.Dayanaşabilmektir. Tek satır okumayan insanların akıl sağlığı, mutluluğu söz konusu olamaz! Sanattan, güzellikten, güzelliklerden nefret eden bir şahsın gönül huzuru bulması olası değildir! Güzel bir roman, iyi bir müzik gibi etkinlikler bizi ‘iyi’ yapar. Doğallıkla böyle konular konuşulan ortamlar, mutluluk verir! Birlikte en mutlu olduğun arkadaşın, seni gereksiz yere strese sokan değil, sana huzur ve mutluluk verendir, onunla birlikteyken de, insanı yücelten konular ön plandadır, kişisel ya da siyasal dedikodular değil. Artık koşullar, dünyanın her yerinde ama her yerinde ki tüm canlılara, sürekli mücadele yi zorunlu kılıyor, yaşadığımız dönemin koşulları böyle, bunu da unutmamak şart.!!! Kalın sağlıcakla!! Ahmet hasan değer