Kaç gündür, sağlık alanındaki inanılmaz, olayı kamuoyu olarak öğrendik. Tarihte böyle bir açgözlülük var mı, nerede ne zaman böylesi bir vahşet görülmüş acaba? Doğru olduğu sorumluların duymazdan gelmeleriyle kanıtlanıyor sanki. Halkımız bundan memnunsa, yapacak hiç ama hiç bir şey yok! 30 liralık ağrı kesiciyi kanser ilacı diye 9000 (dokuz bin) dolara kakalamak “Böylesi bir aç gözlülüğün tarihte örneği-“ “Yok! Böyle bir örnek yok! Hiç arama, bulamazsın! Filipinler Diktatörü Ferdinand Marcos, iktidarı boyunca ülkesinin bütün kasasını boşaltmıştı, cebine attığı para, sadece ve sadece 5 milyar dolar! Ve de, bu adam, hala esaslı bir hırsız olarak bilinir bu işlerin meraklılarınca bir de! Cahil bu rekorları tutanlar, zır cahil! Para mı 5 milyar dolar afedersiniz be!” “Değil tabii! Belli şahıslar bazen bir günde bu tutarda parayı cukkalayıveriyorlar! Marcos garibanın tekiymiş sonuçta!” “Karısı İmelda Marcos’un, 3000 çift ayakkabısı var diye gazeteler televizyonlar günlerce aktarıp durmuşlardı bir de! Duysalardı ki gezegenin bir yerinde, 30 liralık ağrı kesici tam 9000 dolara kakalanıyor, satılıyor yani, dudakları uçuklayıp pipetle beslenmeye başlarlardı! Düşünsene,Saddam’ın oğlu, sadece bir kamyon nakit parayı kaçırmaya çalışmış! Bir kamyon para, para mı? Bir kamyona, birkaç yüz milyon dolar sığıyormuş, uyuşturucu baronlarının depolarındaki dolarların hacminden yola çıkılarak gelinen bir ölçüm bu! Belirli şahısların hırsızlıklarıyla karşılaştırılınca,acıyası geliyor insanın! Anlı şanlı sanayiciler, ürettiklerini yüzde 15-20 karla sattıklarında harmandalı oynuyorlar, bazıları da 30 liraya aldıklarını 9000 dolara satıyorlar! Git bir yerde rüya müya gördüğünü öne sürerek böyle işler çevirerek köşeyi takır takır dön mesela! Taciz tecavüz yetmedi, günde en az bir tane olmak üzere de! Nasılsa kravatı olan bir arkadaşın vardır, ondan ödünç alıp bir tane, takarsın boynuna, iyi halden en kısa sürede salıverilirsin, tacize tecavüze cinayete devam! “Adam Anadolu’nun güzel bir ilinden, evlenmiş, karısını öldürmüş. Hapse girmiş, çıkmış. Yeniden, ikinci kez evlenmiş, o kadıncağızı da öldürmüş, yine hapis ve belirli bir süre sonra salıverilmiş, çıkınca da, tabii ki, üçüncü kez evlenmiş, alıştık artık deyip onu da öldürü vermiş, yine hapse tıkılmış. Adam, koca değil, Seri Erkek! Ha, bu arada da, sürekli bir takım kadınlarla evlenme niyeti bağlamında mektuplaşıp duruyormuş, zamanı da iyi kullanıyor yani!” “Ortam böylelerine cesaret vermese…” “Bırak cesaret vermeyi, teşvik ediyor teşvik. Kalın sağlıcakla!! Ahmet hasan değer