Eğitim, her aşaması ücretsiz olarak devlet güvencesi altında olması gereken temel insani bir haktır.
Güzel memleketimiz, zengini daha zengin yoksulu daha yoksul hale getiren ekonomik ve toplumsal
politikalar sonucunda, devletin eğitimin her kademesinden elini çektiği, öğrencilerin kaderine terk
edildiği bir dönemden geçiyor. Bizlerden ise geçim ve gelecek kaygısıyla tek başımıza baş etmemiz
isteniyor. Üniversiteye devam edebilmek için KYK yurtlarında sıra kovalamak ile fahiş fiyatlarla insani
şartlardan uzak evlerde kalmak arasında tercih yapmamız bekleniyor. Ders çalışmak, sınavlara
hazırlanmak için ihtiyacımız olan enerjimizi, uzun saatler boyunca düşük ücretlere çalışmaya
aktarmamız söyleniyor. Kişisel ve toplumsal gelişime katkı koymaya en açık olduğumuz yaşlarda tüm
kültürel ihtiyaçlarımız lüks olarak görülüyor. Geldiğimiz son noktada varlığımız masraf olarak
değerlendiriliyor, yediğimiz yemeğin hijyenine, bindiğimiz asansörün güvenliğine, yurtlardaki
güvenliğimize dahi dikkat edilmesine ihtiyaç duyulmuyor.
Önümüze sunulan seçenekleri kabul etmiyoruz, ucuz iş gücü olarak görülmeyi kabul etmiyoruz,
güvenliği dahi sağlanamayan yurtlarda kendi can güvenliğimizi sağlamak zorunda kalmayı kabul
etmiyoruz, yemekhanelerin şirketlere ve kâr hırsına terk edilmesini kabul etmiyoruz, barınma
hakkımızın ev sahiplerinin insafına terk edilmesini kabul etmiyoruz.
Sorunlarımızı birlikte belirler, birbirimizden aldığımız güç ile dayanışma ile sesimizi duyurursak
değiştirebiliriz. Sen de kabul etmediklerini, değiştirmek istediklerini sosyal medya hesaplarımız ve
irtibat masalarımız aracılığıyla bizlerle paylaş, sorunlarımızı da çözümlerimizi de birlikte belirleyelim.
Birlikte güçlüyüz!