1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Emeğin Başkenti Zonguldak’ta coşkuyla kutlandı.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ve Demokrasi Platformu öncülüğünde düzenlenen 1 Mayıs Yürüyüş ve Mitingi’ne, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, CHP İl Başkanı Devrim Dural, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, GMİS Genel Sekreteri Yener Arslanbuğa, Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı ile meslek odalarının yöneticileri, GMİS’in eski yöneticileri, TÜRK-İŞ’e bağlı Sendikalar ile işçi ve memur sendikalarının şube başkan ve yöneticileri, madenciler, siyasi partilerin temsilcileri, taraftar grupları, sivil toplum örgütleri, öğrenciler ile çok sayıda işçi ve memur katıldı.
Yağışlı havaya rağmen İstasyon Caddesi’nde toplanan katılımcılar, buradan Madenci Anıtı’na yürüdü.
GMİS’e bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk, MTA ve Merkez Servisleri Şubelerinden madenciler “Maden işçisi demokrasi bekçisi”, “Geliyor geliyor madenciler geliyor” sloganları attılar.
Madenci Anıtı Alanı’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mitingte ilk konuşmayı yapan
Zonguldak 1 Mayıs İşçi Bayramı Komite Başkanı Erdoğan Kaymakçı şunları söyledi;
KAYMAKÇI: YAŞASIN EMEK, BARIŞ, ADALET VE DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ
"Tüm iş kollarında çalışan işçiler; yerin yüzlerce metre altında binbir zorlukla kömür çıkaran madenciler, fabrikalarda, şantiyelerde, tersanelerde, santrallerde, inşaatlarda, tarlalarda, hastanelerde, ofislerde, yerel hizmetlerde, ticari alanlarda alın teri döken emekçilerimiz; emek ve bilimle kurulacak yeni bir toplumsal düzen için mücadele eden meslek odalarımızın değerli temsilcileri, mühendislerimiz, mimarlarımız, şehir plancılarımız, yeryüzündeki insana ait tüm güzellikleri yaratanlar; herkesin geleceği için mücadele eden gençler, öğrenci kardeşlerimiz; Siyasi partilerimizin demokratik, laik bir ülke için emek veren il, ilçe, belde yöneticileri; bedelini çalışırken ödemiş bir hakka sahip olan emekli kardeşlerimiz; işsiz kardeşlerimiz; saygıdeğer esnafımız; komşu il ve ilçelerden bu alana akın eden işçi ve memur sendikalarımızın, demokratik kitle örgütlerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri;
Bugün hep birlikte haklarımız ve geleceğimiz için meydanlardayız. Her gün üreten, her gün alın teriyle yeniden hayat yaratan, emperyalist-kapitalist sistemin sömürüsüne maruz kalan dünya halklarının ve ezilen ulusların birlik, mücadele ve dayanışma gününü Zonguldak Demokrasi Platformu ve 1 Mayıs Tertip Komitesi adına kutluyor; hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyor, hoş geldiniz diyorum.
Demokratik, adil, eşit, sömürüsüz ve emekten yana bir ülke ve dünya için hep birlikte mücadele etme zamanıdır. İnsanlığın ortak iyiliği ve dünyanın geleceği için bu sömürü düzenine karşı; emekten, demokrasiden, özgürlüklerden, adaletten ve barıştan yana bir toplumsal düzen kurmak hepimizin görevidir. Bu 1 Mayıs’ta da çağrımız; emeğiyle hayatını kazanan ve hayatı devam ettiren herkes için hakça bir düzen, onurlu bir yaşamdır. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın emek, barış, adalet ve demokrasi mücadelemiz!"
1 Mayıs Tertip Komitesi adına bir konuşma yapan GMiS Genel Sekreteri Yener Arslanbuğa, 1 Mayıs’ın işçilerin ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu belirterek ülkemizin dört bir yanında omuz omuza vererek seslerini yükselttiklerini söyledi.
Arslanbuğa şöyle konuştu;
ARSLANBUĞA; EMEĞİN GÜCÜYLE ALANLARDAYIZ
“Emeğin Başkenti Zonguldağımızın; Demokrasi aşığı, cesur, yiğit, mücadeleci insanları, sevgili kardeşlerim, 1 Mayıs Tertip Komitesi adına, Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Sekreteri olarak, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününüzü, İşçi-Emekçi Bayramınızı kutluyorum, hoşgeldiniz.
Sevgili işçi, memur kardeşlerimiz, son yılların en zor dönemini yaşayan emeklilerimiz, esnaf arkadaşlarımız, kapı kapı iş arayan ve müjdeli haber bekleyen işsiz kardeşlerimiz, geleceğine umutla bakmak isteyen ve ülkemizi, milletimizi daha güzel günlere taşımak için okuyan, araştıran geleceğimizin mimarı sevgili öğrenciler hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
Tüm maden şehitlerimizi, iş kazalarında hayatlarını kaybeden tüm emekçileri rahmetle, sevgi ve saygıyla anıyorum.
İşçi sınıfının ve emekçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününde Zonguldak’ta, dünyanın ve ülkemizin dört bir yanında yine meydanlardayız ve haklı taleplerimizi haykırıyoruz.
Eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve demokrasi için emeğin gücüyle alanlardayız.
Zonguldak'tan, İstanbul’daki TÜRK-İŞ Mitingi’nde buluşan emekçi kardeşlerimiz başta olmak üzere, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında meydanlarda buluşan kardeşlerimizi selamlıyoruz.
Dünya işçi sınıfının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olan 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramını coşkuyla kutlayan tüm dostlarımıza buradan, Emeğin Başkenti’nden dayanışma duygularımızı gönderiyoruz.
BARIŞ İÇİNDE İNSANCA ÇALIŞIP İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ
Zonguldak olarak, Türkiye olarak çok zorlu bir dönemden geçiyoruz.
Komşularımız ateş çemberi oluşturdu.
Ortadoğu’da, Filistin’de, Gazze’de, Suriye’de kan ve gözyaşı var.
Ukrayna-Rusya Savaşı sadece bölgemizde değil dünyada önemli sorunların yaşanmasına yol açtı.
Ülkemiz derin bir ekonomik krizi aşabilmenin yollarını arıyor.
Yüksek enflasyon ve alım gücünün hızla düşmesi nedeniyle işçisinden memuruna, emeklisinden asgari ücretlisine kadar toplumun her kesiminde geçim sıkıntısı ciddi boyutlara ulaştı.
Herşeyden önce bu sorunları biz işçiler, emekçiler yaratmadık.
Bu çatışmaların ve yanlış politikaların bedelini de biz ödemeyeceğiz.
Gazze’de uzun zamandır süren insanlık dışı saldırılara karşı sessiz kalmayacağız.
Çocukların, kadınların, sivillerin katledildiği bu vahşete dur diyoruz.
Savaş değil barış, yıkım değil dayanışma, ölüm değil yaşam istiyoruz.
Biz savaş istemiyoruz.
Biz, ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışı ve kardeşliği geliştirmek için meydanlardayız.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefte “Yurtta barış dünyada barış” istiyoruz.
Biz, barış içinde insanca çalışıp insanca yaşamak istiyoruz.
Barış içinde yaşayabilmenin, kardeşliğimizi güçlendirmenin tek yolu, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesidir.
Hukukun üstünlüğü ilkesi biz emekçilerin sürdürdüğü mücadelenin olmazsa olmazıdır.
Bizler, bütün işlemlerin hukuk ve demokrasi içinde yürütülmesini, öncelikle masumiyet karinesine ve hukuki sürece herkesin saygılı olmasını istiyoruz. Biz; hukukun egemen olduğu bir Türkiye’de, can ve mal güvenliği kaygısı taşımadan, güven içinde yaşamak istiyoruz.
STRATEJİK ÖNEMİ OLAN KAMU KURUMLARI KORUNMALI
Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, yerli ve milli üretim yapmanın, kendi öz kaynaklarımızı, yine öz insan kaynaklarımızla ülkemiz ekonomisine ve sanayisine kazandırmanın önemini bir kez daha ortaya koydu.
Enerji temelli savaşlar, dönem dönem yaşanan enerji ve tedarik krizleri, taşkömürü gibi stratejik bir kaynağın önemini daha da arttırdı.
Ülkemizde sadece Zonguldak Havzası’nda bulunan Taşkömürü, demir-çelik sektörü ile diğer sanayinin ana hammaddesi olan stratejik bir enerji kaynağıdır.
Biz Emeğin Başkenti olarak uzun yıllardır; yerli ve milli üretimden yana olduğumuzu, özellikle stratejik önemi olan kamu kurum ve kuruluşlarının korunması gerektiğini, ithalata dayalı tüketimin karşısında olduğumuzu açıkça ifade ettik, mücadelesini verdik.
Zonguldak ve bölge halkı olarak hep birlikte yanlış politikalara karşı çıktık.
Kendi doğrularımızı her şart altında söyledik.
Zonguldak’a, bölgemize ve ülkemize, atalarımızın mirasına, işimize, aşımıza, halkımızın geleceğine, hep birlikte sahip çıktık, kararlıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Madencilik tecrübesinin-kültürünün kaybolmaması, özkaynaklarımızı kullanmak, kurumsal hafızayı kaybetmemek için Türkiye Taşkömürü Kurumu, Türkiye Kömür İşletmeleri ve Maden Tetkik Arama gibi madencilik sektöründe deneyimli kurumlar korunmalı ve geliştirilmelidir.
TTK NORM KADROYLA TAM KAPASİTE ÇALIŞIR HALE GETİRİLMELİ
177 yıldır havzamızda taşkömürü üretiyoruz. Zonguldak ve Bartın havzamızda üretilen taşkömürüyle çok uzun yıllar ülkemiz sanayisinin lokomotifi oldu.
Bugün gelinin noktada 1990 sonrası dayatılan yanlış politikalar nedeniyle ülkemiz taşkömürü ithalatına her yıl milyarlarca dolar öder hale getirildi. İthalatçı politikalardan bir an önce vazgeçilmeli, yerli ve milli öz kaynağımız taşkömürü üretimini artıracak politikalar hayata geçirilmelidir. Biz madenciler, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin tam sağlandığı şartlarda daha çok üretmek, ülkemize ve milletimize daha çok katkı vermek istiyoruz.
Son olarak TTK’ya 2 bin işçi alındı.
Ancak emekli maaşı hesaplama katsayısı nedeniyle yüzde 30’lara varan kayıp yaşamak istemeyen 2 bine yakın tecrübeli arkadaşımız 2024 yılı sonu itibariyle emekliye ayrıldı, kurumun işçi açığı yeniden büyüdü.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği risklerini ortadan kaldırmak ve üretimi artırmak için TTK’nın bu işçi açıklarının bir an önce giderilmesi gerekiyor.
TTK en kısa zamanda norm kadroyla tam kapasite çalışır hale getirilmeli ve üretimi artırılmalıdır.
Ülkemizin yeraltı kaynaklarını tespit eden ve ekonomiye kazandıran Maden Tetkik Arama Kurumumuza sahip çıkılmalı, istihdamı artırılmalı ve desteklenmelidir.
MADENCİLER GÖREVE HAZIR
Ülkemiz bir deprem ülkesi. Marmara’da meydana gelen son depremler bu gerçeği tekrar hatırlattı.
Biz madenciler; Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen 50 bini aşkın insanımızı yitirdiğimiz deprem felaketinin ardından binlerce madenci gönüllü olarak deprem bölgelerine koştuk. Arama-kurtarma çalışmalarında büyük bir cesaretle gösterdikleri üstün gayretlerle, girilemez denilen en riskli enkazlara madencilik tecrübesi ve teknikleriyle girerek yüzlerce cana nefes, ülkemize acı günlerde umut olan tüm kahraman madencilerimize bir kez daha teşekkür ediyoruz. Biz madenciler, ülkemizin ve halkımızın bize ihtiyaç duyduğu anda, her yerde ve her şart altında göreve hazırız.
İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET İSTİYORUZ
Taşeron sorunu; işçi statüsünde, sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı kapsamında bir ön önce çözüme kavuşturulmalıdır.
Kamu kurumlarındaki geçici işçilik uygulaması, güvencesiz istihdamın bir türüdür.
Bu koşullarda çalıştırılan işçiler güvenceli şekilde istihdam edilmelidir.
Kıdem tazminatı emekçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır.
Kıdem tazminatımıza el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir.
Ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü düşürülmeli, vergi adaletsizliği giderilmelidir.
696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçilerin sorunları bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.
İşsizliğin pençesindeki milyonlarca genç için istihdam alanları sağlanmalı, nitelikli eğitim ve meslek edindirme programları desteklenmelidir.
TTK ve MTA’da da görüşmelerini sürdürdüğümüz ve 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde TÜRK-İŞ’in Kamu Toplu İş Sözleşmeleri için verdiği teklifler dikkate alınmalı ve herkese insanca yaşayacağı ücret verilmelidir.
BİRLİKTE ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ
Güçlüyüz, hep birlikte çok daha güçlüyüz.
Yoksulluğa, hayat pahalılığına, vergide adaletsizliğe, esnek çalışmaya, kayıtdışı istihdama, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya dur diyoruz.
Biz, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
Biz, ülkemizin vazgeçilemez nitelikteki kurumlarının korunup geliştirilmesini istiyoruz.
Biz, işsizimize iş, emeklimize hak ettikleri saygınlığın verilmesini istiyoruz.
Biz, Asgari ücretin bireye değil aileye göre hesaplanmasını istiyoruz.
Biz, vergide adalet istiyoruz.
Biz, sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz.
Biz, tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz.
Biz, özgürlükçü, adaletli barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz.
Bölge insanımızın; birlik, beraberlik, dayanışma ve demokrasi kültürünü;
İşimize, aşımıza, geleceğimize, ülkemize ve milletimize sahip çıkma geleneğimizi bir kez daha gösterdiniz.
Sizlere yürekten teşekkür ediyoruz.
Yaşasın işçilerin, emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışması. Yaşasın 1 Mayıs.
Mitinge katılanlar, konuşmalar sırasında “Madenci feneri sönmeyecek, “Emeğin Başkenti şanlı Zonguldak”, “Yaşasın emek dayanışması”, “Vergide adalet istiyoruz”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “İşçi alınsın üretim artsın”, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın emek dayanışması” sloganlarını attılar.
1 Mayıs Mitingi verilen konserin ardından sona erdi.